Geçtiğimiz yıl İtalya mimarlık bölümüne 7. olarak dereceyle giren gururumuz Zeynep Vanlı bizleri habersiz bırakmadı ve deneyimlerini paylaştı. Mimarlık bölümünü özellikle Milano’da okumak isteyenlerin çok faydasını göreceği ve muhakkak okumalarını önerdiğimiz röportajı sizlere sunuyoruz, keyifli okumalar:)
1) Bize biraz kendinden bahseder misin? Hangi okuldan mezunsun ve bu bölümü seçmeye nasıl karar verdin?
Adım Zeynep Vanlı. Saint Joseph Fransız Lisesi’nden geçen sene mezun oldum.
Mimarlık okuma kararını 10. sınıfta aldım. Seçimimin nedeni mimarlığa duyduğum ilgiden veya ilerde kendimi mimar olarak görmemden değildi. Daha çok tasarıma ilgi duyuyordum ve bunu en iyi veren bölümün mimarlık olduğunu düşündüğüm için bu bölümü seçtim. Mimarlık eğitimini sadece mimarlıkla sınırlı bir şey olarak görmüyorum, diplomanızı aldıktan sonra yönelebileceğiniz çok çeşitli alan var.
2) Politecnico di Milano mimarlık bölümüne 7. olarak girdin, bu başarında hem İstanbul’daki mimarlık kursuna (Şela Atölye) hem de Milano’daki mimarlık sınavı hazırlık kurslarına katılmanın etkisi olduğunu düşünüyor musun?
Bu bölümü başarıyla kazanmamda sadece tek bir kursun yeterli olduğunu söylemek doğru olmaz çünkü bunun bir süreç olduğunu düşünüyorum. 10. sınıfta mimarlık okumaya karar verdiğimden beri bu konudaki eksiklerimi gidermeye yönelik çalışmalar yaptım. Zaten bölüme duyduğum ilgiden dolayı 2 sene boyunca yoğun bir çalışma temposunda devam ediyordum. Milano’daki sınava hazırlık kursu ve Şela atölye’ye katılarak öğrendiklerimi pekiştirme şansı elde ettim. Kafamda ayrı ayrı duran bilgiler bu kurslar sayesinde hafızama bir bütün olarak yerleşti. Özellikle Şela’nın hazırladığı kitapçıkların, sınava çalıştığım süreç içinde çok yararlı olduğunu söyleyebilirim.
3) İtalya-Milano’da öğrencilik hayatı nasıl geçiyor? Okuldan ve bölümünden memnun musun? Hocaların ders işleyişi, okuldaki kampüs ortamı ve arkadaşlıklar hakkında neler söylemek istersin? Bu bölümde okumayı düşünenlere tavsiyelerin neler olur?
Genel olarak çok memnunum. Milano’ya alışmak çok kolay oldu, zaten yazın kursa geldiğimde burada 1 ay kaldığım için şehre adapte olmakta çok zorlanmadım. Öğrenci yaşamı için en kolay şehirlerden biri diyebilirim.
Okulumdan da memnunum, gerçekten nitelikli ve kaliteli bir eğitim aldığımı düşünüyorum. Bunu özellikle diğer ülkelerde mimarlık okuyan arkadaşlarımın nelerle uğraştığını gördüğümde fark ettim. İlk donem onlar daha teoride kalacak şeyler yaparken biz profesyonel hayatta işimize yarayacak projeler oluşturuyorduk.
Hocalarla ilgili olarak bazen yeterli bilgiyi öğrenciye sağlamadan yüksek beklentiler içine giriyorlar. Bu ilk donem hepimizin sinirini bozdu ama bir şekilde hallettik. Bu durum özellikle bilgisayar programları konusunda başımızı ağrıttı, çoğu programı kendi çabalarım sayesinde öğrendim.
Kampüs ortamı çok keyifli. Okulda koridorlarda, açık alanlarda herkes proje yetiştirme telaşı içinde. Bu görüntü, insanı gerçekten motive ediyor. Mimarlık bölümünü Politecnico di Milano’da okumak isteyenlerin bence şunu bilmesi gerek, her ne kadar iyi eğitim aldığımı düşünsem de, mimarlık eğitiminin her zaman daha sanatsal olacağını düşünmüştüm. Bu da biraz okulla ilgili bir durum ve burada çok daha teknik bir eğitim alıyorsunuz. O yüzden böyle bir beklentiniz varsa bunu bilmeniz gerekir. Bunun haricinde gerçekten istediğinizi düşünüyorsanız bu bölümü tercih edin, çünkü çok yoğun bir tempo içine giriyorsunuz. Mümkünse okulların ders programlarını inceleyin ve ona göre seçiminizi yapın. Ve eğer bu okulda bu bölümü okumaya kesin kararlıysanız, zamanınız oldukça autocad, rhinoceros, illustrator gibi programlarını gelmeden en azından ana hatlarıyla öğrenmeye çalışın, çok faydasını göreceksiniz.