education · italyada üniversite · Mimarlık · poliecnico di milano · politecnico di torino · röportajlar, · roportajlar · İtalya'da Lisans · İtalya'da Mimarlık · İtalyada Üniversite

Öğrencimiz Ecem Kanan Torino’da öğrenci olmayı anlatıyor

 Geçtiğimiz yıl Politecnico di Torino mimarlık bölümüne kabul alan öğrencimiz bizlerle güzel bir yazı paylaştı. 13 yıldır bu işin içinde olarak İtalya’da en çok rağbet gören bölümlerin başında mimarlık geliyor diyebiliriz, o yüzden İtalya eşittir mimarlık diye düşünen ve İtalya’da eğitim almayı planlayan herkesi bu yazıyı okumaya davet ediyoruz.

Adım Ecem Kanan. FMV Ayazağa Işık Lisesi 2017 mezunuyum. Mimarlık her zaman kendime uygun bulduğum birkaç meslekten biri oldu ve hem bilimsel yönü olan hem de sanatsal açıdan kendimi ifade etme özgürlüğümün olacağını düşündüğüm için bu bölümü seçtim. 

  İtalya’da okumaya karar vermeden önce bu ülkede sadece Roma’yı ziyaret etme fırsatı bulabilmiştim. Torino’da okumayı siz bana söyleyene kadar düşünmemiştim bile. Ancak İstanbul’un trafiğinden ve çevre kirliliğinden kaçmak istediğimi kesinlikle biliyordum. Hayatımın bir döneminde hep daha huzurlu bir şehirde yaşamak istemiştim. Milano metropol bir kent, yaşam çok pahalı. Torino ise daha sakin bir şehir ve aynı yaşam kalitesine daha uygun bütçeyle sahip olabiliyorsunuz. Politecnico di Milano aşırı talepten dolayı öğrenci alımını her sene zorlaştırıyor. İnsanlar Torino’ya yöneldikçe Politecnico di Torino’da aynı yolda hızla ilerliyor ancak puanlar hala makul seviyelerde. Mühendislik sınavına girmek için Milano’daki mimarlık kursumdan Torino’ya geldiğimde biraz da şehrin doğal güzelliğinden etkilenip burada okumak isteyeceğimden emin oldum.

  I_c12e5248e6.jpg

 

 Torino çok güzel bir şehir. Alp Dağları’nın eteğinde, çevresinde hafta sonu küçük geziler yapabileceğiniz kasabalar, her köşesinde tarihi eserlerle size kendini sevdiriyor. İlk yalnız yaşamaya başladığımda şehri keşfedip nereden alışveriş yapmamın daha hesaplı olduğunu öğrenmem biraz zamanımı aldı ama onun dışında fiyatlar genel olarak bakıldığında yeme-içme açısından da kira ve konaklama bakımından da gayet uygun. Tek sorun kiralık evlerin, özellikle de öğrenciye kiralanan ev sayısının az olması. Yurtlarda da yer bulmak geç kalındığında oldukça zor. Emlakçı ile hiç çalışmadım ama her şeyi kolaylaştırabilir diye düşünüyorum. 

 Biraz da okuldan bahsedecek olursam, ortamdan memnunum ancak mimarlık kampüsü (Castello del Valentino) ana kampüsle kıyasladığımızda sosyal bakımdan oldukça zayıf kalıyor. Konuları faydalı ve detaylı buluyorum. Mimarlık bölümü Türkiye’ye göre çok daha yoğun ve eğitim teknik ağırlıklı. Genelde hocalar öğrencilere ne yapmalarını istediklerini ayrıntılı bir şekilde açıklayıp sonrasında ürün üzerinden yorum yapıyorlar. Tasarım ve çizim derslerinde bu böyle. Bazı hocalar okulun sitesine birebir derste işlediklerini yüklerken bazıları derste dijital kaynak kullanmıyor ve kendi notlarını yüklemiyor. Ancak her türlü yeterli kaynak mevcut ve hocalar akademik desteğe her zaman açık.

Buraya geleceklere tavsiyem imkanları varsa yaşamadan önce en az bir kere şehri ve okulu ziyaret etmeleri. Geldiklerinde de şehri olabildiğince çabuk gezip etrafı öğrenmeleri. Ne kadar çabuk alışırlarsa o kadar faydasını göreceklerini düşünüyorum. Okul için de hocalarla ve sınıf arkadaşlarıyla iletişim içinde kalmak katkı sağlayacaktır. 

Cevap yazmak ister misiniz?

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s